Seçim sonuçlarını doğru tahmin eden SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, son 10 günü işaret etti: Anketler değişti
SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı, 31 Mart’ta gerçekleştirilen Mahalli İdareler Genel Seçimleri için değerlendirme yaptı. Bayrakçı, seçimin kaderini belirleyen kesimin milliyetçi seçmen olduğunu belirterek, “Dolayısıyla siz milliyetçi seçmenden oy alabilmek için muhalefet olarak, çünkü son 40 yıldır seçimin kaderini milliyetçiler belirliyor. Diğerlerinin kime vereceği bellidir zaten. Milliyetçiler bazen 1977’de olduğu gibi Ecevit’e oy verir Kıbrıs’a çıktı diye bazen kimine kızar oy vermez, seçimin kaderi değişir. Milliyetçi seçmeni küstürerek ya da kazanmadan işiniz zordur” ifadelerini kullandı.
“SON 10 GÜNDE ANKET SONUÇLARI DEĞİŞTİ”
Öte yandan Bayrakçı, son 10 günde anket sonuçlarının bir anda değiştiğini kaydetti.
Hakan Bayrakçı, şunları söyledi:
“Normalde Türkiye’de 40 yıldır yerel seçimleri seçmen iktidara mesaj seçimi olarak kullanıyor. 7 tane falan örneği var. Mesela 1987 yılında rahmetli Özal tek başına iktidara geldi, Meclis çoğunluğuyla… Bir buçuk iki yıl sonra yapılan Mart 1989 seçiminde yüzde 21 alarak Türkiye ortalamasında bütün belediyeleri kaybetti. Sonra SHP 1991 seçiminde iktidara geldi, Doğru Yol Partisi ile koalisyon kurdu. Yine ekonomi ve HADEP sebepleriyle 1994 yerel seçiminde her yeri Refah Partisi kazandı. İster 2 yıllık iktidar olsun, ister 20 yıllık iktidar olsun, örnek aynı. 2007 seçiminde yüzde 46,8’le AK Parti iktidara geldi. 2007’den bir buçuk iki yıl sonra biraz ‘teğet geçildi’ denen ekonomi, biraz da açılım süreci 2009 yerel seçiminde yüzde 38’e düşürdü AK Parti’yi. Orada da o mesaj vardı. Ama 2014 seçiminde o mesaj yoktu. Ankara’yı, Antalya’yı aldı AK Parti. Neden? Çünkü ekonominin aşağı yukarı 9-10 yıla yakın sürede dolar, 1,5-2 liraya adım adım çıktı.
SON 10 GÜNDE BİRDENBİRE ÖNÜME ANKETLER GELİYOR, ‘YANLIŞLIK VAR’ DİYORUM, İNANAMIYORUM
Bu seçimde de ayrı girdikleri halde seçmen yine oylarını verdi. İYİ Parti CHP’den ayrı girdi ama İYİ Parti seçmeni gitti yine oyunu CHP’ye verdi. İttifakı seçmen sandıkta yaptı. Genelde 2009 ve 2019 hariç, bu uyarıyı iki kez yaptı seçmen AK Parti için. Ama 2004’te olsun, 2014’te olsun fazla kullanmamıştı seçmen bu özelliğini. Bu sefer niye oldu, nasıl oldu? Bir ay kala İstanbul anketlerinde birbirine çok yakın çıkan iki aday son 10 günde birdenbire önüme anketler geliyor, ‘Yanlışlık var’ diyorum, inanamıyorum. 10 günde dramatik değişim oldu. Birçok yerde oldu, başka illerde de ilçelerde de. Mesela önemsiz sebeplerin bir tanesi seçmen son günlere kadar seçime çok odaklanmamıştı. Son on gün düşünmeye başladı.
EMEKLİ SEYYANEN ZAM BEKLEDİ
İkincisi emekli kesim bir müjde bekledi, seyyanen zam bekledi. Sayın Cumhurbaşkanımızın seçim gecesi konuşması ile ilgili çok isabetli ve doğru bir yaklaşımdı. Ama herhalde ekonomistler onu ikna etmiş olacak ki bankaların vereceği bir promosyon havadisi verildi. Yetmedi, olmazdı, kifayetsizdi… Dolayısıyla seçmen, beklediğini bulamadı. Bu da kanıtıydı. İstanbul’daki büyük bir mitingde bile giderken soruyorlarmış, ‘Önemli bir müjdesi var mı Cumhurbaşkanımızın?’ Tabii ki bu kadar basit değil ama bazen fiziğin babası Newton’un dediği gibi ‘Gerçek basitlikte saklıdır, kolay bir olaydan gerçek çıkar’… Oy kullanma olayına bakıyoruz yüzde 78,1. Son 20 yılı inceleyen en düşük oranlardan biri. AK Parti-MHP seçmeni sandığa gitmedi. MHP seçmeni partisine destek verdi ama AK Parti’li yerlerde gitmedi. MHP seçmeninin partisinden şikâyeti olmayabilir, ama AK Parti için gitmedi. Ve emeklilerin tamamı seçmen, 18 yaşının altında emekli yok ki. Mesele şu, niye gitmiyor bu seçmen? Protesto bu. Anketini yapsam çıkar, o eksik 7-8 puan AK Parti ve MHP seçmenidir.
O EMEKLİNİN SON ANA KADAR UMUTLU BEKLEDİĞİ ZAM SON ANDA BANKA PROMOSYONUNA DÖNÜŞÜNCE OLMADI
Bir diğer sebep son birkaç yıldır ekonomide sorunlar var. Ekonomi yönetimi de haklı olarak ki takdir de alıyor görüyorum, ‘Taviz vermemeliyiz’ diyor. Taviz vermemelisiniz ama seçimlerin kendi kuralı vardır. Seçimlerin kendi kuralı benim siyasi dahi diye de tarif ettiğim sayın Cumhurbaşkanı hepsinden iyi bilir. ‘Efendim bu olmazsa olmaz, yapmazsak mahvoluruz’ diyerek mecburen ikna olmuş olabilir ama şimdi bu tip sonuçlar çıkabiliyor. O emeklinin son ana kadar umutlu beklediği zam son anda banka promosyonuna dönüşünce olmadı.
Türkiye 11-12 yıl çok iyi bir ekonomi ile yönetiliyordu. 2003’lerden, 2004’lerden 2015’lere kadar, savaşlar depremlere kadar Türkiye’nin ekonomisi iyiydi. Seçmen bunları takip ediyor. Şimdi ‘yine yaparlar, düzeltirler’ psikolojisi oluyor, beklentisi oluyor. Belki genel anlamda bu politikalar ekonomi anlamında doğrudur ama seçime de böyle yansıyabiliyor. Bazı durumlar herkesin haklı olduğu durumlardır. Ama sonuçları da oluyor. Ve bugüne kadar her seçim öncesi ekonomik müjde gibi bir şey bir rahatlatma olmuş. Almışlar yani istediklerini.”